22 Şubat 2015 Pazar

Bismillahirrahmanirrahiym

Selamün aleyküm cemaat.
                   Yenilenmeye,canlanmaya her birimizin ihtiyacı var.Kim yeni işler yaparsa başarı onun halifesidir sözü boşuna olmasa gerek.Yıllar önce bir hevesle blog açmış ardından uzun bir zaman da devam etmiştim.Fakat o zamanlar bloggerların çoğu kadın.neredeyse hepsi yaptığı yemekleri,el işlerini paylaşıyorlar ben ise 14 yaşındayım.Ne yapıyorum? Farkım yok :) Gerçi arada annemin yaptıklarını da paylaşıyordum da hadi neyse :P Tabi zaman aşımına uğradım herkes gibi. İlgilendiğim noktalar değişti (e doğal olarak yani,ne olacaktı?Gençliğim yemekle mi geçecekti?).
                   

                     Ardından bir defasında paylaştığım tüm yayınları sildim,bütün emeklerim gitti(aman ne emek ne emek).Ve 2009,2012,2013 te birer yayın hazırlayıp paylaştım.Yine istikrar yok.Yıl olmuş 2015 ben hala bir takım çabalar içindeyim.Bakalım bu ne kadar devam edecek?Sizin kadar ben de merak ediyorum valla.

                    Eee peki konularım,paylaşımlarım hangi konu üzerine olacak?Tabii ki yine yemek :D Huylu huyundan vazgeçer mi? Ama bu defa dünyada yediğimiz yemeklerden değil manevi bir takım gıdalardan bahsederek zaman zaman ayet,zaman zaman hadis sofraları kuracağız inşaallah...
   
                    Böyle bir şey yapmaya ehil değilim fakat okuduğumu aktarmanın ne gibi bir zararı olabilir ki?
                    O halde biz de ilk konumuzu güzel bir açılışla,Kuran-ı Kerim'in başlangıcıyla yapalım.
Birinci mevzu:Besmele ve Fatiha...

                Fahr-i Kainat(sallahu aleyhi ve sellem):Besmele ile başlanmayan her işin sonu ebterdir(kesik,eksiktir),buyuruyor. Her işin dahiline gün için de yaşadığımız en basit işler bile girer. Ayakkabılarımızı giyerken bile kullanmamız gereken kolay ve cami bir kelime,bir besmele ile anne babaya onu öğreten hocaya bile sevap kazandırılıyor,bunlar da yine hadislerde bildirilmiş...

                Ardından sureye geçiyoruz ve ilk olarak Allah-u Teala kendini övüyor,"Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur".Peki hamd nedir? Alimlerin bir çok görüşleri var bu konuda.Hamd;dil ile yapılan şükür,demiş bazıları.Bazıları da;Nimet verene verdiğinden dolayı teşekkür etmek,övgüde bulunmaktır,demişler... Ve daha bir çok görüş...
                Alem ise yerde ve gökte bulunan her şey demektir.Neden alem dendi? Alem,alamet demek.Herbiri Allah'ın varlığına delil olduğu için bu şekilde isimlenmiş...

               "Rahman ve Rahimdir" Rahman kelimesi Rahim'e göre daha mübalağalıdır.Çünkü Rahman Allah'ın dünyada kafire ve müslümana aynı imkanları verip dünyada dilediği gibi yaşamalarını sağlamasıdır.Hatta yeri geldiğin de kafirin imkanı,müslümandan daha fazla oluyor(müslüman elinde bulunanı bile kullanmıyor,neyse orası başka mevzu). Ama adalet hemen tecelli ediyor ve Rahim sıfatı sebebiyle ahirette yalnız ve yalnızca mümine merhameti gerektiriyor. Kafir ebediyyen cehennemdeyken müslüman günahı miktar yandıktan sonra,ebedi cennete geçiş yapıyor... (Allah'ım bizleri müslüman olarak vefat ettir,amin)


           "Din(ahiret)gününün sahibi(Malik'i)dir." Siz dünyada istediğiniz yerin başkanı,önderi olun. Ahiret'te yalnızca ben varım. (Ahiret dememizin sebebi de dünyadan sonra gelmesi sebebiyledir bu arada).

            "Ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım isteriz" Allah kendisini en güzel övgülerle  övdükten sonra -ki büyüklük ancak ona aittir- kullarının maslahatına döndü.Gaybtan muhataba geçiş yaptı. Ve bunu tekil değil,çoğul ekiyle kullandı.Çünkü Allah-u teala hz. kullarının sürekli topluluk halinde bulunmasını istiyor.(İslam'da cemiyet anlayışını ayrı bir konuda işleyebiliriz aslında) Birde ibadet ettik gibi zaman eki ile değilde geniş zaman manasına gelen siga kullanıldı. Bu da boş yere değil elbet. Yüce yaratıcıya ibadet etmek ya da ibadet ettim diyebilmek büyük cürretkarlık olmuş olur.Kim ona layık olan ibadeti tam olarak yapabilir ki?


      Ve bunun ardından bir istek gelmesi icap ediyor. O da bizim düşüncemize bırakılmadı(yoksa teyzeler çocuklarına gelin,kızlar sufli bir takım şeyler,erkekler de lamborghini filan isterdi sanırım,tamam biliyorum sen o kısma girmiyorsun.Girmiyorsun ki şu an bunu okuyorsun) Ne istetiyor o halde bizlere? "Bizi dosdoğru yola hidayet et Allah'ım" "-Öyle bir yol ki-Kendisine nimet verdiğin kişilerin(yolu).Gazap olunanların ve delalette bulunanların değil"...

            Gazap olunanlardan maksat;Yahudiler.Delalette olanlar ise;Hristiyanlar'dır...



            İnce ince düşünüldüğü ve teker teker okunduğu zaman daha nice manalar çıkıyor  ayetlerden..       Şimdi ben bunları zaten biliyorum,diyorsun.Ben zaten sana yazmadım bunları.Belki hiç bilmeyen birileri çıkar da okur.Menfaatine birşeyler dokunur.E ama sen de kötü bir şey yapmadın.Sonuç olarak Ettekraru ahsem velev kane yuzseksen demişler :)

           Vesselam...